-
1 рот
ağiz* * *му него́ рот до уше́й — faraş gibi ağzı var
у меня́ бы́ло су́хо во рту — ağzım kurumuştu
2) перен., прост. ( едок) boğazли́шние рты — lüzumsuz boğazlar
••смея́ться во весь рот — otuz iki dişini göstererek gülmek
он спиртно́го в рот не берёт — ağzına içki koymaz
(у меня́) кусо́к в рот не ле́зет — yemek boğazıma duruyor, yemek boğazımdan geçmiyor
раскры́ть / откры́ть рот — ( заговорить) ağzını açmak; ( удивиться) ağzı (bir karış) açık kalmak
смотре́ть в рот кому-л. (о подобострастном человеке) — birinin ağzına bakmak
расска́зчика слу́шали, рази́нув рот — anlatan ağzına baktırdı
он нам рта раскры́ть не дава́л — bize ağız açtırmıyordu
См. также в других словарях:
yenir yutulur gibi değil — yenilir yutulur şey değil … Çağatay Osmanlı Sözlük
yenilir yutulur şey değil — 1) yenmeyecek nitelikte olan (yiyecek) 2) hoşa gitmeyen, beğenilmeyen nitelikte olan Kağnı gıcırtısını sineye çekmek zor, bu zıkkım pek yenir yutulur şey değil ki! B. R. Eyuboğlu 3) çok ağır (söz) 4) mec. kendisiyle başa çıkılamayacak durumda… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yemek — 1. is., ği 1) Yemek yeme, karın doyurma işi Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni. N. Cumalı 2) Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam 3) Günün belli saatlerinde yenilen besin Yemek ya kahvaltıda ya da yemekte yenir. Arada bir … Çağatay Osmanlı Sözlük